çıktık açık alınla on yılda her savaştan

sevgili okur,

2005’ten beri burlarda sizlerle beraberiz, bu yıl on yaşına girecek inşallah blogcuğum. buradan kendisini sevdiğimi huzurlarınızda söylemek isterim. yeri bir başkadır blogcuğumun. 2007 yılında sorulmuş yeri nedir hayatınızda blog yazmanın diye, şöyle demişim o zaman:

pur canı sıkıldığında, uykusu kaçtığında blog yazmış, rüya gördüğünde, göremediğinde yazmış, keyfi yerindeyse yine yazmış, yapılacak işleri varsa bir oyalanma mekânı olarak bilmiş blogu, yine yazmış, yazın çok sıcak günlerinde üşümek için bir kış şarkısı çalmış, yazmış, kışın çok soğuk günlerinde yine yazmış. seçim zamanı gelmiş, parti kurmuş, yazmış, çok arabesk modu devreye girince kamyon arkası yazılar koymuş bloga, yine yazmış. korktuğunda korktum demiş yazmış, güçlendiğinde voltranım demiş yazmış, özgürlüğü özlediğinde yazmış, kavuştuğunda yazmış, tibet’e gitmiş yazmış, endülüs’ te raks etmiş yazmış, donuk ay ışığı altında şeytanla raks etmemiş hiç ama faust’tan filan bahsetmiş, yazmış. belki rakseder hem, ömür bu.. afrika’ya gitmiş, milano’ya gitmiş, gezmiş, görmüş yazmış.. gezdiği yerlerde fotoğraflar çekmiş, koymuş bloga. evinde oturmuş yazmış, işe gitmiş yazmış, derse gitmiş yazmış sonracığıma röportajlar yapmış alter egolarla.. çok yalnızım demiş yazmış, arkadaşlarını görmüş yazmış, aldığı hediyelerden bile bahsetmiş blogda teşhirci pur, kitap okumuş yazmış, film izlemiş yazmış, şarkı dinlemiş yazmış, yazmış da yazmış.. bir nostalji kuşağı yapmış, çocukken izlediği dizilerden, çizgi dizilerden bahsetmiş, hatırlayan başkalarını görünce sevinmiş, sonracığıma çocukluğuna dair başka şeylerden bahsetmiş, çocukluk arkadaşları da katılmış bu bahse o uzun koridorda.. ve lucy gökteki elmasları bırakıp yere indi demiş, yanına da hemen lucy ve schroeder resmi iliştirmiş, sonra göğe bakma durağına çekilmiş, sonra gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi bile demiş. vay canına..
pur yazmayı seviyor galiba..
24 aralık 2007
hakkaten de kendimce bol bol yazdım hep bloga. geri dönüp bakınca en bol 2010’da yazmışım, 54 ve  en az da 2014 yılında yazmışım, 5 yazı.

2014 yılı purblog için durgun, fekat pur için çok bereketli bir yıldı. genelde hayatımdaki hareketlerden blog nasibini alırdı iyi kötü, bu sefer neden alamadığını anlatacağım birazdan.

mesela 2013 yılının ortasında babam vefat edince ardından uzun uzun durmadan onu anlatmak istedim. ara ara yaptım ve ara ara da durdum. durunca başka bir şey yazmak lazım olduğunda ama içerde kaynayan şeyden ötürü o başka yazılar çıkamayınca blogda sizlerle sevdiğim sanatları, sanatçıları paylaşayım dedim, bir temasım olsun blogla.

fekat 2014’te onu dahi yapmamışım çünkü, çünküsü diğer yazının konusu olsun, 2015 bol yazılı olsun heheh 🙂

1 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. V.yaka dedi ki:

    2015'i sevmek için bir sebep daha 🙂

    Beğen

Yorum bırakın