postmodernizmle ilgili bir şeyler okuyorum. hakikat kavramındaki dönüşüm, kavramların anlamının güçsüzleşmesi, yorumlanabilir oluşu, bu yorumların da kesinlikten uzak oluşu, içeriklerin yüzeyselleşmesiyle modernizmin postmodernizme evrilmesinden bahsedilir olmuş. önce edebiyatta, sonra mimaride ilk defa karşılaşmışız postmodern denen tarifle. modern kültürün politik olmayanı diye de tariflenmiş postmodern kültür. bu çağda artık maddesel üretimden daha önemli olanın bilgi üretimi…
Ay: Ekim 2009
Başka Yer
Zamanlardan bir zaman, ülkenin birinde, insanlardan uzak, bir dağ başında; kocaman, ihtişamlı bir şatonun küçük, sade bir odasında Sueño adında bir kız yaşarmış. Bu kızın tüm hayatı bu odada geçermiş ama tüm hayatı da bu odadan ibaret değilmiş elbette. Odası enfes bir manzaraya bakan Sueño, gün boyunca bu enfes manzarayı vegün içindeki değişimlerini izlermiş. Güneşin…
yeni kıyı
garip ve uzun bir yolculuk yaptım.çok anlatasım var ama çok yorgunum. kaybolmasını ise hiç istemiyorum tam bir görsel şölendi.kaybolmasını çok istedim, tepeden bıraktım, şelale boyunca sürüklendi ve paramparça oldu.parçalandığını görünce “oh be dedim”, sırtımı bir ağaca yasladım, gözümde yaşlar boğazımda düğümler birikti. parçalanmasın diye az numara çekmedim. sonra ne oldu da bıraktı kertenkele kuyruğunu. bırakmak…
kaptanların seyir defterleri
Sevgili okur, uzak değil yakın bir zamanda sözel olmayan başlığında sana demiştim ki “Pek çok çerçeveli düşünme eğilimi içerdeki huzuru kaçırabiliyor zaman zaman. 2004 senesinde beni bir kütüphaneden kaçırışı gibi . Bunca kitap, bunca fikir, bunca pencere “bööğ” diyerek dışarı çıkmıştım, gerçek bir mide bulantısıyla. Eskiden gayet sözel bir alanda huzur bulabiliyordum, ortasından inkişaf perdesi…
pencere önü çiçeği
Yazıyı okuyup bitirince “çok postmodern olmuş” dedi, ben de “anne ben postmodern oldum” dedim. Ben bu akşam Sueño oldum ama katlarında dolaşıp evin, bastığım yeri fark ederek. “Baba ben şimdi seçimimi yaptım” dedim, “i did it my way. “ ve içersi bir kere daha sükûn buldu.