psikolojikleştirme denen bir temayül var ki biz psikolog kişilerinde çok görülür bir temayüldür. siz çok görmeyin ama napalım, böyle bir terbiyeden geçiyoruz biz de. sonra inanır mısınız geçtiğimiz terbiyenin tesirini üzerimizden atabilmek için de başka terbiyelerden geçiyoruz. inanır mısınız? işte bu psikolojikleştirme temayülünün de bir tesiri olmuştur belki, görünür olanla bir derdim vardı benim, hani,…
Ay: Nisan 2010
zevahir ,şifonyer ve foucault
bir keresinde bir zevahir kurtarıcısına kızmıştım vakti zamanında sonra durup demiştim ki kızma elin oğluna, asıl zevahirin kurtarıcısı Settar olan Rabbimdir, örter kusurumuzu, günahımızı, çok şükür ki örter. kim ister ki tüm karanlığıyla görünür olmayı. foucault burda olsaydı bu yazdığım üzerine Tanrı imajımdaki iktidarın büyüklüğüne dikkat çekerdi, tüm karanlığımı bilen ve yine de örten. töbe…
denize düşünce kurtarılacaklar
denize zevahir mi düşse kurtarırsın cevahir mi?* *cevherler.mesela neler cevher olabilir? özgürlük, dürüstlük, samimiyet olabilir, dostluk olabilir, aşk olabilir. peki bu cevherleri zahirden nasıl ayıracaksın hıym sorarım sana dostum? mesela aşık olduğun adamı/kadını soy bütün kimliklerinden/ zevahirinden geriye kalan saf o mu? yoksa başka birşey mi artık? yahut dostlarını bir düşün, inanışlarınız, yaşayışlarınız farklılaşınca muhabbetlerin…
"tüm insanlığa kahve ısmarlamak, aklımdan geçen bu"*
eşyalarımı kütüphanede bırakıp çıktım, okuyacağım şeylerin çoğu bitmişti, bazı notları cebime aldım, bir de kalem aldım, her an yazı yazmak isteyebilirim diye. diğer cebime de telefonla cüzdanımı. evet, biraz şişti cepler ama olsun, çanta taşımamak güzeldi. gidip bişeyler yedikten sonra avare avare yürüdüm sokaklarda, keyfim pek yerindeydi, ne bir telaşım vardı, ne de bir derdim….