işimi sevdiğimi söylemiş miydim hiç?

deryacık bu hafta işten ayrılıyor, gurbet ellere gidiyor. gider ayak bir mail yazmış bizim mail grubuna, bir veda maili. bir kısmını buraya aktarıyorum çünkü bugün ben de işten ayrılacak olsam söyleyeceğim sözlerdir bunlar.. böyle seviyorum ben de işimi, iş arkadaşlarımı.. “…. bilmenizi isterim ki sizleri tanimaktan, dahasi beraber calismaktan, ayni ekipte yer almaktan cok ama…

içler dışlar

“hep birşeyler dışarda kalıyor, bazen de ben” demişim geçen sene bir blogda, bu resmin yanında. başlık yine içler dışlar. sağ köşeye aldığım eğitimleri yazdım, biri fuzzy logic, biri de fark ve cem eğitimleri. cem dersleri bitti bu dönem, şimdi fark derslerimi alıyorum 🙂bir çizgi çiz ve içine herşeyi yerleştir, sen dışarda kal ve de ki……

şifacı

“bunun üzerine eowyn’in kalbi değişti ya da en sonunda anladı.ve aniden kışı geçiverdi, içinde güneş parladı. “minas anor’da güneş kulesinde duruyorum” dedi “ve bakın! gölge gitti! artık cengaver bir kız olmayacağım ve sadece kılıçtan geçirilenlerle ilgili şarkıları dinleyip zevk almayacağım. bir hekim olacağım ve yetişen kısır olmayan herşeyi seveceğim” yine faramir’e baktı “artık kraliçe olmak…

acı/ emdr

şimdi çok fazla acı var etrafımda.insan acıya çok yakın olduğunda acaba benim de başıma gelir mi korkusunu duyuyor. istem dışı oluyor bu, istem dışı da korkudan korunuyor iç sistemleriyle. acıyı soyutluyor mesela. bu olay genelde şöyle şöyle insanların başına gelir diyor, acıyı dışarda bırakıyor, kapılarını sıkı sıkı kapıyor. şunları şunları yaparsam bu benim başıma gelmez…

bu yaz çok konser yaptı, çok da göç..

soljenitsin de dünyasını değişmişuzaklara giden edebiyatçılar yazı olabilir bu yaz,yakınlara gelen solistler yazı da..björk geldi geçtiğimiz günlerde, ben mutlu oldum.. sahiden hayranıyım bu kadının.. siyahkahve.com’dan hislerime tercüman bir alıntıyla anlatayım hayranlığımı:“O akşam, ufak tefek bir dişinin, doğumundan beri gün be gün içinde büyüttüğü sıradışı bir dünyaya konuk olduk. Öyle müthiş sesler duyduk, öyle yerlere gittik,…

mantar-sistem teorisi

dedem küçükken bazen bana aslii derdi, bunu dedemin türkçe karaktersiz daktiloda çalışmasına bağlardık, ömer’e de omeer derdi bazen. işte benim aslii olduğum zamanlarda alis ile aramda tersine bir ilişki kurulmuş. bunu bu yaşıma gelince fark ediyorum. alis mantar yediğinde büyüyorken, ben mantar yediğimde büyüyen mantar oluyor. küçücük bir parçacık sanki bütün mideyi kaplıyor, bir lokma…

ben bugün

ben bugün mantarlı pizza yedim, midemde hala hissediyorum varlığını. ben bugün basic ph testini yeniden yaptım, üstünden bir sene geçtikten sonra.. ve gördüm ki iyileşmiş birşeyler.. mutlu oldum.. basic ph test tarifi:*bir kağıt alın ve altıya katlayın (geçen sene sekizli yapmıştık bu sene altılı yaptık, daha yalın geldi bana)*birinci bölmeye aklınıza ilk gelen bir kahramanı…