başka türlü bir yer gideceğim memleket

bugünlerde ait hissedemiyorum çoğunlukla. dönüp cümleme bakıyorum hissetmeyi de bir beceri gibi algılayışıma, öyle sunuşuma. herşeyin bir beceri gibi algılanmasını sevmiyorum. yapmadığım şu şeyi yapmıyorsam bunun becerisiksizliğimden daha başka nedenleri var, latif nedenler hem de. ama yine de letafeti yetmiyor nedenlerin, iç ses bazen sabote ediyor beceriksiz diye. sevmiyorum bu iç sesi. sussun. sevmediğim başka…

bir günün sonunda

bugün zizek dinledim öğleden sonra, ideoloji ve sinema üzerine konuştu.akşam da lacan semineri vardı bir yerde ama napıyım lacan’ı gidip yiyeyim kebabımı dedim ve o esnada kendimi şöyle bir cypher hissettim:

nefs ejderhası ya da kargası

“Nefs hayvanı”yla barışık Barak. Bunu saklamıyor. ” Suya girdiğinde akıntının tersine kulaç atarsan yoktur kurtulma ihtimalin,” diyor dervişlerine. Önce suyla tanışacaksın, bakacaksın ne yöne akıyor? Sonra kendini ona teslim edeceksin, ona güvendiğini anlayacak, sonra kulaçların seni geçmek istediğin kıyıya götürür. Nefs ejderhası da böyledir, gemine asılırsan azar, hakkından gelemezsin. Fazla zorlamaya gelmez. Gönlünü hoş tutacaksın,…