gün içinde bir aradalar, evlerinde yahut sokakta, çarşı, pazarda, sohbet ediyorlar, iş yapıyorlar.
sonra sabah olup uyanınca gözleri kapalıyken gördüklerini anlatıyorlar birbirlerine.. yan yana uyuyorlar ama birbirlerinin rüya görüntüleri içine giremiyorlar. yani senin anlayacağın, gözlerini kapadıkları anda artık tamamiyle birbirlerinden ayrılar .. ve mesela biri, rüyasında yanında uyuyan kişiyi gördü diyelim, o da kendi rüyasında başka başka yerlerde olabiliyormuş.böylece bir gece içinde “kendilerinin” sayısız örneği sayısız rüyada dolaşıyormuş.ama sadece kendi gördüklerini hatırlayabiliyorlarmış.. tabii hatırlayabilirlerse.. bütün gece başka alemlerde dolaşıp ertesi gün yarım yamalak bir şeyler hatırlamak.. ne garip değil mi? daha da ilgincini söyleyeyim, tüm bu yaşadıklarına hiç şaşırmıyorlar.. çok normal bişeymiş gibi, her gün tekrar tekrar…
edit: A bout de souffle’nin Patricia’sı da uyku ile ilgili benzer düşünüyormuş..
ne kadan da ilginç bi o kadar alışılagelmiş
BeğenBeğen