Bugün canımın içi Mina’nın birinci yaş günü. Evimizdeki doğum günü neşesine benim flashbacklerim eşlik ediyor bir haftadır, geçen yıl bu gün şunu yapıyorduk, bunu yapıyorduk, böyle heyecanlı, şöyle meraklıydık diye.
Doğum günlerinin belki de en mühim işlevi bu, geri dönüp, anımsamak ve kutlamak. Çünkü biyolojik saatimiz gibi bir de uzun süreli bir içsel saat işliyor bilinçaltımızda. Nasıl ki biyolojik saatimiz, acıktığımızı, uykumuzun geldiğini, tuvalet ihtiyacımızı vs. hatırlatıyorsa, uzun dönemlik içsel saatimiz de bize bir yıl öncesini, üç yıl öncesini, yıl dönümlerini hatırlatıyor. Bazen bir travmanın izlerinin tam da yıl dönümlerinde tetiklenmesinin sebebi bu.Doğum her şeyin başlangıcı ve içsel saatimiz bu günü hatırlıyor. Güzelce yaşamak, güzelce de anmak gerekiyor; geri dönüp, doğduğumuz güne, doğumumuza teşekkür etmek..
Geri dönüp, Mina’nın doğduğu güne, doğumuna teşekkür ediyorum.