başat eylem analizi

2007 haziran-2009 eylül arası: dinlemek. çokça dinlediğim bir dönemdi. ikibinden fazla insan dinledim, bu binlerce hikaye demek, binlerce hayat. çok iyi bir dinleyiciyimdir, dikkat ve ilgiyle dinler, iyi sorular sorarım. başat eyleminiz dinlemek olduğunda bazen istemeden de dinleyebiliyorsunuz. bir keresinde bindiğim bir minibüste yanımda oturan adam konuşmaya başladı benle, ama benim hiç dinleyesim yok, sessizliğe…

kafalar bir dünya

yine dağılacak nasıl olsa diye toplanmayan odalar gibidir bazı kafalar. tabii kendi içlerinde bir düzenleri olan dağınıklar da vardır.  sonracığıma, misafir odası gibi, az kullanılan, neredeyse hiç dağılmayan sadece tozlananları vardır, misafirler içindir.  bir de içinde yaşanan, dağılan ama  toplanan, eşyaların zaman zaman yer değiştirdiği, yeni eşyaların gelip, eskilerinin belli aralıklarla atıldığı odalar vardır, nefes…

tohuma kaçmak

hani çok küçükken bile bugün hissettiğimiz gibi hissettiğimizi hatırladığımız şeyler vardır, kilimin ilk ilmekleri gibi. hafızamızın bir oyunu olabilir bu, belki de bugün burada durduğumuz için dönüp ilk ilmekleri böylece hatırlıyor ve bugünküne benzer şekle sokuyoruzdur, eğer öyleyse bunda çok mahirim. ama bence öyle değil. bence bu bizim tohumumuzla ilgili, olmamız murad edilen şeyin tohumuyla…..

purblog nostalji kuşağı

sevgili purblog okurları, eskiden buralarda nostalji koşağı derler bir köşemiz vardı, çocukluğumuzun çizgi filmlerini, dizilerini yad ederdik, sonra ikibinaltı’daki yangında bir kısmı küle döndü, ikibinsekiz’deki selde ise diğer bir kısmı suya düştü. sularla beraber bir çiçeğin bedenine yürüyüp oradan özüne vardı, kondu da özüne bir arı, işte o arı sensin okurcuğum, hıhım. bugün f. ile…

neresidir ev?

17.10.2012çikolata sıcak, şikago sokakları soğuk. argo tea bana sıcağını verdi sağolsun, şu an ev. ev de başka pek çok şey gibi tedrici bir şeydir. argo tea, kilbourn, ny, istanbul,bayburt ve başka yerler. ne çok evsiz (homeless) var sokakta, halbuki ev kırçıllı bir kelimedir. kırçıllı paltolu adamın sokakta uyuduğunu görmüştüm, üstünde yorganı vardı.. battaniye olsaydı sokak…

nedir masal?

http://grooveshark.com/songWidget.swf E: onlar sadece masal. çılgın şapkacı “alice harikalar diyarında”nın içinde var. bir kitap, hem de gerçekten okuduğum bir kitap.J: masallar…  masallar mı? masal da ne? lisedeyken iç savaşı öğrenmiş miydin?E: evet, elbette.J: nasıl? bir kitaptan okumuş olma ihtimalin var mı? peki nasıl oluyor da diğerlerinden daha gerçek oluyor?E: tarih kitapları yaşanmış şeylere dayanır.J: peki ya masal…

lost and found in translation

“to kill a mockingbird” kitabı “bülbülü öldürmek” diye türkçeleştirilirken, bu toprakların şakacı kuşu  (mockingbird) yok diye aşık kuşumuz kurban gitmiş cinayete..yazık olmuş.. hikayenin de aşkla meşkle hiç alakası yok halbuki, “neden çeviriyi yaparken bülbül etrafında yüzlerce yıldır örülmüş olan çağrışımlar zincirini dikkate almamışlar ki” diye düşünürken; aklıma ibn hazm’ın güvercin gerdanlığı kitabında, “aşk şaka olarak başlar,…

içedönük blogger

içedönük blogger benim yazlıkblogda yazarken kullandığım isimdi, ismi kullanmasam da hala blogger’ım içe dönük. içedönüklük-dışadönüklük jung tarafından psikoloji literatürüne girmiş kişilik eğilimlerinden. hızla tarifleyecek olursam, içedönükler kendi enerjilerini kendileri üreten, içsel süreçleriyle çokça ilgilenen, düşünmeyi seven, inceliklerle ilgilenen, gözlemci, yakın çevresinin yanında daha rahat olup tanımadıklarına karşı kendini kolay açmayan kişiler genelde. dışadönükler de tam…

kulak misafiri

bugün tebdil-i kıyafet halk arasında gezindim ve sinsice yanlarına yaklaşıp konuşmalarını dinledim. 60’lı yaşlardaki karı-koca kızlarının ne ara komünist olduğu hakkında konuşuyorlardı: kadın: doğum askeri hastanede olmuştu ya, doğumda hani izin vermemişlerdi ziyaretlere filan, ben çok sıkılmıştım… diyor ki, işte daha doğumdan travmatize olmuş da ordan antimilitarist  olmuş. adam: bahane, hep bahane. atmasın.. antimilitarist olmuşmuş,…

"bir başkasının belleğini ağır ağır edinmekten başka neydi ki okumak?"

Galip, Rüya’ya onunla birlikte Hüsn ü Aşk’ı okurken aşık olmuş  ve Hüsn ile Aşk birbirlerine beraber Mesnevi okurken aşık olmuşlar. “Bir başkasının belleğini ağır ağır edinmekten başka neydi ki okumak?” diyor ya Kara Kitap’ta, ortak bir metni okumak da beraber bir bellek inşa etmek gibi sanki, örülen belleğe bir ilmik atmak gibi. “Bir beyt olup iki…