benim ailem ve bayram şekerleri

Bayramda kuzenimin çocukları misafirim oldu. Günün sonunda teşrif ettikleri için bende tükenen enerjiden ötürü onları hareketli oyunlarla değil de sakin sakin oyalamam gerekti. Kütüphaneden ‘Benim Ailem’ kitabını çıkardım, onlarla beraber resimlerine bakıp biraz da anlatılanı özet geçtim sayfalar boyunca. Kitap dünya çocuklarının ailelerini ve bu arada kültürlerini anlattıkları bir kitap, her sayfada çocukların aileleriyle çekilmiş…

bir çiçeğin bedenine yürümek

“Yeni doğmuş bir çocuğun dişleri yoktur.” – ” Bir kazın dişleri yoktur.” – ” Bir gülün dişleri yoktur.” – Bu sonuncusu herhalde- diyebilir insan- açıkça doğrudur ! Hatta o bir kazın hiç dişi olmamasından daha kesindir. – Ve yine de hiç böyle açık değildir. Zira bir gülün dişleri nerede olmalıydı? Kazın çenesinde hiç yok. Ve…

BERİL

parkta bir bankın ucunda yalnız başıma oturuyorum, elimde yeni başladığım kitabım, karşımdaki oyuncu kediyi izliyorum. birazdan kedi ilgimi fark ediyor herhalde, gelip bankın diğer ucuna uzanıyor. parmağımı uzatıyorum, biraz oyun oynuyor. kedilerle iletişimin böyle kolay, böyle kendiliğinden olmasını seviyorum. bir insanla böyle bir iletişim kurulamaz, kurulsa nasıl olurdu ki diye düşünmeye kalmadan iyi insan fikrin…

yavaşlamak için

Ellerin aklıyla iş yapmak gibisi yoktur. Akıl, eller olmadan kendi kendini kullanarak çalışırsa bir döngüye girer ve gereğinden fazla hızlanabilir. Sesi kullanan konuşma bile gereğinden hızlı gidebilir. Aklın biçimini çamura kazıyan ya da sözcükleri kaleme alan eller, şeylerin kapısında düşünceyi yavaşlatır, onu tesadüflere ve zamana tabi kılar. “Arılık kötülüğün sınırındadır” derler. Hep Yuvaya Dönmek- Ursula…

sözlük

A çok spiritüel bir insandır, bunu bilir bunu söylerim. B nin parmaklarının biçimi beni düşündürüyor, işi gücü bıraktım bugünlerde bunu düşünüyorum işte. C annem diye demiyorum tanıdığım en kıyak insandır. kıyak ve naif. neşesi yerindeyse kesinlikle bulaşıcıdır o neşe, spontandır, temiz kalplidir, güzeldir. D dedem ben 10 yaşındayken vefat etti, şimdi bunu yazarken birden gözlerim…

içten sesler korosu

insanlar sesler çıkarır. bazısı güzeldir seslerin, bazısı çirkin, bazısı zayıftır, bazısı hakim. insanlar sesler duyar, bazısını saklar, kimisini kuytularda, kimisini açıklarda. bazen içimizden bize bizimle ilgili seslenen bir ses duyarız. ama başka bağın gülüdür, bir yabancıdır biraz biliriz. o zamanlarda dönüp o sese sormak lazım, sen kimin nesi, kimin sesisin, ne zaman duydum ben seni,…

özürsüz

bazen kendimi özür diliyor buluyorum, tercihlerim yüzünden, sahip olduklarım ya da yapıp ettiklerim yüzünden. başkasının tercih etmediği bir şeyi tercih ettiğimi söylersem bir çeşit kibirmiş gibi duracak diye binbir türlü eviriyorum dilimi, halbuki sadece başka türlüsünü seçiyorum. başkasının sahip olmadığı bir nimet, başkasının yapamadığı belki de yapmadığı bir iş için bile zaman zaman özür diliyorum,…

fotoblog

bu kolilerin içi kaset dolu, dünyanın farklı yerlerinden geldiler, programlara yüklendi, izlendiler. geldikleri yerlere geri dönmeden önce onları hasretle karşılayan bana bir vefa borcu olarak odamı ziyaret ettiler. odam dediysem kendisi haftaya eski odam olacak, üst kata taşınıyoruz. ben de insan içine karışacağım. havadar bir odaydı kendisi, güzel güneş alırdı. şöyle güneşli günlerden bir fotoğrafımız…