Oyun, çocukların kendilerini ifade etme yoludur, bütün dünya çocuklarının konuşabildiği ve sonra zamanla bazılarının unuttuğu evrensel bir dildir oyun.
Ve çocukla oyun oynamayı bilen bir yetişkin adeta çocuğun dünyasına giren o sihirli kapının anahtarına sahiptir.
İyileştirici Oyun:
Çocuklar yetişkinlerin dünyasında çok fazla güç ve kontrolle karşı karşıyadır. Bu en başından itibaren, çocuğu korumak için de olsa, sürekli sınırlanma, müdahele edilme ve yönlendirilme çocuğa zaman zaman çaresizlik ve yetersizlik hissettirebilir. Çocukla yapılan terapinin çocuğun dilinde yani oyun dilinde olması çocuğun bu odada, bu ilişki içinde güçlü, güvenli ve kontrolde hissetmesini sağlar.
Oyun terapisinin duayenleri Carol ve Byron Norton’un 40 yılı aşkın çalışmalarla geliştirdikleri Deneyimsel Oyun Terapisinin diğer oyun terapilerinden farkı, terapistin çocuğun oyununu izleyen ve oyunuyla ilgili sözel geri bildirim veren rolünden çıkıp, bir oyun arkadaşı gibi oyuna katılması. Çünkü oyun terapisi içinde hiç oynamadan sadece sözel geribildirim vermek çocuğa başka bir dünyadan seslenmek gibidir. Terapistin çocuğun dünyasının eşiğinde durup, içeriyi izlemesi ve kendi diliyle geri bildirimler vermesi çocuğa ulaşmasını ve duygu içeren gerçek bir ilişkinin doğmasını engeller. Deneyimsel oyun terapisi ilişki odaklı bir yöntemdir. Çocuğun dünyasına giren odanın kapısı çocuğun boyundadır, bu nedenle terapist oyuna çocuğun boyuna inerek başlar ve çocuğun dilini çocuğun ihtiyaçlarını önceleyerek konuşur. Bu güven ilişkisi kurulduktan sonra çocuk artık kendi dünyasında kendisine sıkıntı veren konuları oyun ile terapiye getirir, seçtiği oyuncaklar ve roller yardımı ile kendini ifade eder ve duygusal olarak ona iyi gelecek oyunu inşa eder. Terapistin tüm yapması gereken çocuğu dikkatlice izlemek ve ihtiyaçlarına , onun dilinde cevap vermektir. Böylece travmatik yaşantılar oyun terapisi içinde çözülür.
Oyun terapisi ile çocuk;
- Duygularını ifade etmeyi,
- Saygıyı, kendini ve başkalarını kabulü,
- Empati kurmayı,
- Yeni sosyal ve duygusal becerileri.. ilişki içinde yaşayarak öğrenir.
Ebeveynler için: Oyun Yoluyla Çocuğa Ulaşmak
Yazının başında, oyunun bütün çocukların en başta bildikleri ve büyürken de büyük ölçüde unuttuğu bir dil olduğundan bahsetmiştim.
Ben oyun oynamayı bilmiyorum, beceremiyorum diyen anne-babalar için müjde! Bir şey bir kere öğrenilmişse, unutulsa bile yenilenebilir, canlanabilir. Bütün anne-babalar çocuğun dünyasına giren o sihirli kapıdan geçebilir, ne de olsa çocukken oyun oynamamış hiçbir yetişkin yoktur…
Bu yazı Psikoloji İstanbul web sitesinde yayınlanmıştır.