Doktoranızı bitirmek istiyorsunuz ama bir türlü o tezi yazamiyorsunuz. Aslında evlenmek istediğiniz halde iyi giden ilişkinizi hep “bir şekilde” bozuyorsunuz. İşinizi değiştirmek istediğiniz halde o çok iyi iş tekliflerini nedensizce geri çeviriyorsunuz. “Bir şekilde” kendinizi daha iyisini yapma konusunda hep sabote ediyorsunuz.
Geçtiğimiz haftaki yazımda kendi kendimizi sabote etme yollarından biri olan impostor sendromdan bahsetmiştim, bu hafta da başka bir kendini sabote etme türü olan Jonah Kompleksi anlatacağım.
İlk defa Abraham Maslow tarafından tanımlanan Jonah Kompleks, İncil’deki Hz. Yunus kıssasına gönderme yapıyor. Ninova şehrini ikaz etmesi istenen Hazreti Yunus’un bu görevden kaçışını, kişinin kendi görevinden, içindeki büyüklükten, yücelikten ve kendi kaderinden kaçışı olarak tanımlayan Maslow, bu kaçışın arkasında başarma, büyüme, sorumluluk korkusu olduğunu söylüyor.
Maslow’a göre pek çoğumuzun başarı korkusu var, başarısızlıktan korkudan bahsetmiyorum kulağa biraz garip gelse de bizzat başarının kendisinden korkuyoruz. Tam da bu nedenle kendi kendimizi sabote ediyoruz, daha düşük bir performans sergiliyoruz, daha küçük hayaller kuruyoruz. Kendimiz için daha azını istiyoruz. Bu bir çeşit direnç aslında, kendi kapasitemiz, kendi yeteneklerimiz ve kendi kaderimize karşı.
İnsanların pek çoğunun- özellikle de sosyal medya aracılığıyla- olduğundan daha yetenekli, daha zeki, daha güçlü görünmeye çalıştığını biliyoruz ancak Maslow insanların büyük bir kısmının kendilerini gönüllü olarak sakatladıklarını, olduğundan daha aptal görünmeye çalıştıklarını ya da sahte bir tevazu gösterdiklerini öne sürüyor.
Jonah Kompleksine ne sebep olur?
Kişinin kendi yeteneklerinden, potansiyelinden ve sorumluluktan korkmasının altında; sıradışı bir hayatın diğerleri tarafından reddedilebilecegi fikri ya da kibirli ve egoist görünme korkusu yatıyor. Başkalarının gözünde, dominant, sıradışı ve herkesten farklı ya da fazla iyi bir insan olarak görülmek istemediğimiz için, yalnız kalmaktan korktuğumuz için kendi potansiyelimizi ve farklılıklarımızı açığa çıkarmaktan kaçınır, kendimizi ortalamaya çekeriz.
Jonah kompleksten nasıl kurtulunur?
Öncelikle Jonah Kompleksini fark etmeye yarayan küçük bir egzersiz :
Gözlerinizi kapayın, üç derin nefes alın, en ideal ama size en imkansız gelen, gelecek hayalinizi düşünün, devlet başkanı olmak, meşhur bir sanatçı olmak, ödüllü bir mimar olmak, cok okunan bir yazar olmak gibi. Hedefinize ulaştığınizda neler görüyorsunuz? Kendinizi nasıl hayal ediyorsunuz? Yanınızda kimler var? Nasıl hissediyorsunuz?
Eğer yanınızda kimseyi hayal edemediyseniz, kendinizi bu sahne içinde tam anlamıyla iyi hissedemediyseniz, hayalinize ulaştığınız anda kendinizi gergin, utangaç hissediyorsanız, Jonah kompleks ile ilgili bir desteğe ihtiyacınız olabilir.
Maslow’un bu soruna önerdiği çözüm, tevazu ve gurur arasında güçlü bir denge tutturmak.
Böyle bir dengeyi tutturmak çok kolay değil aslında ama bunun için size yardımcı olacak küçük bir zihinsel egzersiz:
Kendinizle ilgili o büyük hayali yeniden kurun, bu defa kibirlenmekten ya da yalnız kalmaktan duyacağınız korkunun sizi sabote etmesini engellemek için; sadece hayalinize ulaştığınız anı değil; bütün yolu canlandırın, hedefinize ulaşmayla ilgili tüm süreç, hedefe ulaştığınız anı normalleştirmeye yardım edecek. Gözünüzü kapayın ve bütün süreci, bütün yolu hayal edin. Bu hedefe ulaşmak için ne kadar çalışmanız, nasıl çalışmanız lazım, size kimler yardımcı olur, nasıl hazırlanıyorsunuz, hazırlanırken kimler var yanınızda?.. Bütün stresli zamanları, zaaflarınızı ve sizi güçlü yapan taraflarınızı hayal edin. Böylece aynı anda hem herkes gibi, hem de herkesten farklı hissedebilir; gurur ve tevazu arasında bir denge kurmayı sağlayabilirsiniz.
Bu yazı gzt.com da yayınlanmıştır.