Bu şiirimsiyi 2004’te üniversitedeyken yazmışım. Aradan yıllar geçtikten sonra, insanların duygularına olan yüksek hassasiyetimin sebebini böylece öğrenmiş oldum. Meğer ben empatmışım. Ortamların, latif, kesif, pozitif, negatif türlü çeşit enerjilerini çekişim, halleriyle hallenişim bundanmış. Bazı kanallarım açıkmış. Bu bir meziyet ama eziyete de dönüşebiliyor fark edilmezse.

Peki nedir bu empatlık?

Psikiyatrist Judith Orloff’un “The Empath’s Survival Guide-Life Strategies for sensitive People” (Empatın hayatta kalma rehberi, Hassas insanlar için Hayat Stratejileri) kitabına göre, empatlar başkalarının duygularını kendi bedenlerinde hissedebilen insanlar. Empatların beyinlerinde, şefkatten sorumlu olan hücre grubu yani ayna nöron sistemi aşırı etkin; bunun bir sonucu olarak, empatlar başka insanların olumlu ve olumsuz enerjilerini kendi bedenlerinde güçlü bir şekilde hissediyorlar. Bazen acaba bu benim kendi hissim mi yoksa başkasının hissini mi alıyorum diye karıştırdıkları dahi olabiliyor.

Empatların hassaslaştığı alanlar farklılaşabiliyor. Fiziksel empatlar, örneğin, başkalarının fiziksel semptomlarına duyarlı olup, kendi bedenlerine çekenler. Başkasının başı ağrıdığında o ağrıyı çok canlı hissedebilenler. Duygusal empat, başkalarının duygularını kendilerine çekenler, başkasının mutsuzluğunu kendi mutsuzluğu gibi hissedenler. Yemek empatları yemeğin enerjisini çeken ve bazı yemeklerle ilgili hassas hisleri olanlar gibi.

Empat olmanın, yaratıcılık, sezgisellik, şefkatlilik ve diğer insanlarla derin bağlantılar kurabilmek gibi faydaları var. Ama bu yüksek hassasiyet halini yaşamanın bazı zorlukları da vardır, kolayca uyarılma, yorulma, tükenme, başkalarının stres ve olumsuzluklarını çekmek gibi.

Kitapta empat olup olmadığını anlama testleri, empatların ebeveynlikte, romantik ilişkilerde, iş yaşantılarında, arkadaşlıklarında karşılaşabileceği zorluklar ve bunu yönetme becerilerinin yanı sıra, empat olmayı bir hediye gibi kabul edip, bu özelliği parlatabilme üzerinde de duruyor. Judith Orloff’un kendi web sitesindeki minik testten empat olup olmadığınızla ilgili biraz fikir edinebilirsiniz.

empat mısınız testi

Çok sevgili Introvert, Sessiz Devrim kitabının yazarı Susan Cain’in de bir giriş yazısı var kitabın başında, Cain

“Size hiç daha sert bir deriniz olması gerektiği, bu kadar hassas olmamanız gerektiği söylendi mi? Ya hassasiyetiniz sadece acınız değil; neşeniz, empatiniz, yaratıcılığınız ve maneviyatınızsa?”

diye soruyor.

Peki bu kadar empat olup nasıl terapist olabildin diye sormuştu bir arkadaşım; terapi duygularla ilgili en güvenilir alan ve empatlık terapistin işini kolaylaştıran, zenginleştiren, güçlendiren bir özellik çok şükür. Sadece empat bir terapist olarak danışan sayımı sınırlı tutmayı ve şimdilerde koçluk ve eğitim alanlarıyla esnemeyi seçtim, empat bir terapist olduğumu bilmeden evvel. Farkında olunca ise herşey biraz daha anlamlı ve yönetilebilir oluyor.